İsveç’te, mantıklı her insanın sorması ve farkına varması gereken sorulara ALINAMAYAN cevaplar. TV yayını üstte, yeminli tercüman arkadaşımızın İsveççe’den Türkçe’ye çevirisi aşağıda. Sonsuz teşekkürlerimizle.
Aklını kullanabilenler için:
Vetenskapsradio: Bilim Radyosu
Per Shapiro, İsveç Radyosu’nda çalışan İsveçli bir gazeteci
Solda sorulara cevap veren:
Britta Björkholm: FHM’de (İsveç Halk Sağlığı Kurumu) Enfeksiyon Kontrol ve Sağlığın Korunması Daire Başkanlığı bölüm şefi
Per Shapiro: Merhabalar, İsveç Halk Sağlığı Kurumu’na bir sorum olacak. Ben de Vetenskapsradio’nun açtığı aşı konusuna devam etmek istiyorum. Konuştuğum birçok doktor ve araştırmacı sizin terimlerinizle aşılılar ve aşısızlar hakkında konuşmanın yanıltıcı olduğunu düşünüyor. Çarşıda bir anket yapabiliriz ve neredeyse herkes ”aşısız demek aşı olmamış demektir, aşı vücuda zerk edildiğinde aşılı olunur” cevabını verecektir. Ama sizin tanımınıza göre 2 doz aşı olduktan ve en az 2 hafta geçtikten sonra aşılı olunuyor. Bu kriterleri yerine getirmeyenleri ister hiç, ister 1 veya 2 doz aşı olmuş olsun bir yığın haline getirerek ”aşısızlar” diye adlandırdığınız bir kategoride topluyorsunuz ve sonra her aşı sonrası kritik dönemdeki sonuçları sayıyorsunuz ve bunları aşısızlara kaydediyorsunuz, yani en kırılgan aşılıların riskinin arttığı ve ağır Covid ve diğer enfeksiyonlara yakalandığı dönemde bunu yapıyorsunuz. Aşılamadan sonraki bu kritik dönem istatistiklerde bazen bir kambur gibi görünebiliyor ve siz ölüm vakaları ve hastaneye yatış vakalarından oluşan kamburu alıp bunu aşısızların hanesine yazıyorsunuz. Bunun senin kararın olmadığını anlıyorum, bu tanımları DSÖ’den aldığınızı tahmin ediyorum. Bunların aslında gerçeğin bir manipülasyonu olduğu eleştirisine sen nasıl bakıyorsun?
İsveç Halk Sağlığı Kurumu: Evet, kişilerin ne zaman aşılı sayılacağının tanımını yapmak zorunda kaldığımızı açıklamama izin ver. Bu hem karşılaştırmalarımızda gerekli örneğin aşılama sonrası bağışıklığın bu kategoride sayılabilmesi için yeterince artmış olduğunun tanımını yapabileceğimiz bir şeye ihtiyacımız var hem de vefat halinde enfeksiyonların ve hastaneye yatışların takibini için gerekli. Bunlar seyahat etmek için gereken aşı sertifikaları ve Covid pasaportları için de gerekli, kişinin ne zaman aşılı sayılacağı ve ne zaman aşısız sayılacağına dair bir tanım gerekiyor ve o zaman da ikili bir ölçü oluyor. Sonra tabii ki 1., 2. ve 3. dozdan yola çıkarak bazı parametreleri de takip edebiliriz ve bunu da yapıyoruz ama bu başka bir konu. Bazı şeyleri sakladığımız ifadene katılmıyorum ve aksine elimizdeki veriler ve sayılar hususunda açık ve şeffafız.
Per Shapiro: Sen aşının beklenen korumasının ne zaman devreye gireceğinden bahsediyorsun, ben gruplar arasında taşıdığınız negatif sonuçlardan bahsediyorum ve kullandığınız yönteme baktığımızda manipülatif bir model görüyoruz. İlk doz yapıldığında aşılılar, hastaneye yatanlar ve ölenler 3 haftadan kısa bir süre geçmesi durumunda aşısızlar grubuna taşındı yani bu kişiler aşılılar grubundan çıkartıldı. Sonra çoğu kişiye 2. doz yapıldıktan sonra ise 2 haftadan daha kısa bir süre geçmesi durumunda gene aynı şekilde aşılılar, hastaneye yatanlar ve ölenler sadece tek doz yapılan kişilerin grubuna taşındı ve bu sefer 2 doz aşı olanların sonuçlarını güzelleştirdiniz ve açık konuşmak gerekirse bu hileyi görmek için Einstein olmaya gerek yok, bu aşısızların sonuçlarının daima olduğundan daha kötü görünmesine neden oluyor ve daima son…
Moderatör: Sorun var mı?
Per Shapiro: Sorum şöyle. Bunlar herhangi bir sayı hakkında değil. Bunlar aşısızlara karşı ayrımcı tedbirler için temel oluşturuyor, ki aşısız kelimesi günümüzde toplumda neredeyse bir küfür haline geldi ve çok büyük bir bölünmeye neden oldu. Esas kontrol grubunu neden bulandırıyorsunuz ve aşı olmayanların diğer kişilere kıyasla sonuçlarını ne zaman açıklamayı düşünüyorsunuz?
İsveç Halk Sağlığı Kurumu: Evet, tam olarak ne cevap vereceğimi bilmiyorum. Elimizde çok veri var, elimizde çok sayı var, bunları birçok şekilde takip ediyoruz. Elimizdeki sayıları ve verileri açıkladığımızı ve paylaştığımızı düşünüyoruz. Tam olarak ne cevap vereceğimi bilmiyorum ve şeffaf olduğumuzu ve ilgili verileri açıkladığımızı düşünüyorum.
Moderatör: Devam ediyoruz.
Hele şükür… Ben bunu en başından beri ve hep söylüyordum zaten… Sadece “iki doz aşı + 14 gün ve üstünü” aşılı kabul edip geri kalanları olduğu gibi aşısız olarak etiketleyip karşılaştırma yapmak, istatistik kurallarına ve hiçbir metodolojiye uymaz… Tam bir saçmalık… Ha ille de, sözde “tam aşılıları” ayırmak mı istiyorsunuz? O zaman “aşı takvimini tamamlayanlar”, “aşı takvimini tamamlamayanlar” ve “hiç aşı olmayanlar” şeklinde üç grup oluşturursunuz. Onların istatistiklerini verip öyle karşılaştırırsınız… Ancak, bunun yerine yukarıdaki “araştırma cahili” yaklaşımın kasıtlı olarak yapıldığı ve “tam aşılı” diye sınıflandırdıkları grubun istatistiklerini kayırma gayretini içerdiği o kadar açıktı ki… En üzücü olanı da, “akademik titr” taşıyan, yani güya araştırma konusunda kalburüstü olması gereken kişilerin bunu (yani “aşısız” kategorisi adı altında yarattıkları karma grubu) yazılı basında, televizyonda ve sosyal medyalarında kullanarak kendilerini rezil etmeleri ve daha da kötüsü, taşıdıkları “ünvanları” itibarsızlaştırmaları idi… Bu insanlar bu kutsal mesleğe de “akademik ünvan”‘ın saygınlığına da ihanet ettiler… Bu çok büyük bir kötülüktür ve zamanla unutulabilecek basitlikte bir şey de değildir…
Ağzınıza, elinize sağlık hocam ❤️
Billboard larda çarşaf çarşaf asılası, muhteşem bi çözümleme.. Aydınlıklara kılavuz olan elleriniz dert görmesin canım Merih ❤️❤️❤️
Cok ilginc gekdi bana bu yazi..hakikaten hic boyle düşünmemiştik..aşı olsa da bir işe yaramiyor insan.. Tamamen ayrıştırma yapıyorlar..aşililar ve aşisizlar diye,fakat bu bile cahilce.. Butun dünyada devletlerin boylesine akil tutulması yaşayacağını daha once bize söyleselerdi, yok artik o kadar da degil derdik…
Ama ne yazik ki aglanacak durumdayiz..