Geç uyandım, çabuk kaybetmeyeyim seni; not edivereyim şuraya “The Radura”!
Diziler başladı; güme gidiveriyor emek, kısa yazayım.
Yukarıda gördüğünüz bitki veya çiçeğe benzeyen pek sevimli ve “doğal” izlenimi veren, genellikle yeşil çember şeklindeki sembolle tanırsınız onu.
Efem radura, paketli olarak satın aldığımız gıdaların, radyasyon ışınları ile “koruma” altına alındığını gösteriyor. UHT (ultra high temperature) işlemi, bakterileri öldürecek diye sütü nasıl sarıyor sarmalıyor ve benim içime ne kadar (Bkz: #cocugumasutverme ) siniyorsa, ışınlama (food irradiation) da o kadar siniyor.
Nerelerde görürüz? Genellikle baharat, kuru ot/bitki çayı, bakliyat, taze veya dondurulmuş deniz ürünleri, kanatlı ve kırmızı et, kurutulmuş meyve-sebze, kabuklu yemişler, yağlı tohumlar ve hatta taze sebze meyveler (soğan, patates bile), öğütülmüş bakliyat ürünleri.
Neden kullanılır? Patojenik mikroorganizmayı (etlerde), tomurcuklanmayı, böceklenmeyi, küfü önlemek ve raf ömrünü uzatmak amacıyla kullanılıyor. Patatesler filizlenmesin, çilekler dayansın, mangolar böceklenmesin diye…
Nasıl bilirsiniz? Okuduğum gıda müh. ve hekimlerin yorumu oldukça olumsuz ve genel kanı; bakteri için zararlı olan ışınların insan için de zararlı olduğu yönünde. Ancak bir diğer görüş ise (-ki yine bilim insanlarınca değinilen) bu işlemin çok gerekli ve faydalı olduğu yönünde. Yani gıda ışınlanmasının avantaj ve dezavantajları, bilim insanlarını fikir ayrılığına götürmüş.
Genetik ve biyomühendislik bölümünden oluşturulan bir araştırma ekibi, TÜBİTAK desteği ile gıda ışınlanmasının zararını araştırmış. Belli oranlarda ışınlanmış mamalar ile (gen dizileri insanlarla benzerlik taşıyan) meyve sineklerini beslemişler. Sonuç: sineklerin renginde kararma, % 70’inde ölüm ve üremelerinde gecikme meydana geldiği saptanmış.
Pek çok Avrupa ülkesinde ışınlanma kullanımından vazgeçilmiş. Yine artısı eksisi bol bir konu. Anti-irradiation activist olmama ramak kalmışken arada kaldım.
Bir taraf diyor ki hem gıda zehirlenmelerinin önüne geçiyor hem lezzet ve besin değerini arttırıyor. Yöntem mükemmel ve gerekli.
Diğer taraf ise; radyasyonla tüm bakteriler ölmediği gibi direnç geliştiren türler olduğunu, gıda yapısını bozduğunu, yiyeceklerde toksik yan ürünlere neden olabildiğini, yağları acılaştırdığını, düşük dozda bile %20 oranında vitamin kaybına sebep olduğunu, besinlerin hücre duvarına hasar verdiğinden bu oranın %80lere çıkabildiğini, uzun vadede nelere sebep olabildiği hk uygulamayı aklayacak yeterli çalışma olmadığını, bu şekilde beslenen hayvanlarda tümör-üreme sorunu-böbrek hasarına rastlandığını, Hindistan’da ışınlanmış buğdayla beslenen çocuklarda kromozom anormalileri (Buğday??? Glutendendir o.) görüldüğünü belirtiyor. Bkz. Dr. Gayle Eversole
Gel gör ki Amerika cephesinde hala güncel yorumlar pek faydalı olduğu yönünde. Şimdi lütfen bilenler bilmeyenlere anlatır mı? Avrupa’da hatta Amerika’da olup bize tüyo verecekler gündemi takip edenler, hükümetlerin yaklaşımı nasıl oluyor çıtlatacaklar vardır. Paylaşalım çoğalalım.